24 Eylül 2009 Perşembe

ASK VE ASIK OLMAK ÜZERİNE


ASK VE ASIK OLMAK ÜZERİNE 

zamansızlığın içinden çıkıp gelen düşler vardır, 
gecikmişliğe dair olur her şey birden, 
keşkelere devşirir kendini 
oysa 
bir süre sonra keşkelerden devralır kendini yalnızlık 
ve 
alır başını gider 
adresi belli olmayan ülkelere. 

düştüğüm yerde bulabildiğim her dala tutunurum 
dalın sağlam olması veya çürük olması 
tutunma zamanın kısa veya uzun olması 
hiçbir şeyi değiştirmiyor 
sadece düşmeyi yavaşlatıyor o kadar 
düşme devam ediyor. 
düştüğüm yer 
kimi zaman deniz 
kimi zaman bulut 
kimi zaman toprak 
oluyor, 
düştüğümde karıştığım ise kendim... 

bana sorsan aşk nedir diye 
belki hiçbir şey 
belki de bir kitap dolusu düşünce yumağı derim, 
aslında aşk ait olmaktan öte bir duygudur 
sahiplendiğin zaman solacak bir çiçektir 
çünkü aitlikler terkedilmişlikleri ve yitiklikleri doğurur. 
aşk sokulmaktan ve sevişmekten de öte bir duygudur, 
paylaşmaktır, 
özümsemektir, 
aynı düşü ayrı ayrı zaman ve mekanlarda görmek demektir. 
aşk sessizliktir, 
duymayı özlemektir, 
duyunca mesafeleri yitirmektir. 
aşk kayıp bir şehir krallığında olmaktır, 
aşk anlaşılmamaktır 
çünkü aşk anlaşılmaz ve ulaşılmazlık ifade eder, 
aşk teslim olmamaktır 
teslim olduğunda başlayacak bir esaret demektir aşk, 
oysa özgürlük arar insan, 
bağımsızlık ister, 
zamana dair olmak ister 
hem zamana dair olup hem aşık olamaz insan 
ya zaman kavramını yitirip kaybolur aşkın kollarında 
yada adayıp kendini güneşin doğuşuna ve batışına, 
katılır her yeni gün ve geceyle bir başka yaşama 

tüm birliktelikler bedenlerin kenetlenmesiyle sonlanmamalı 
bedenlerin birleştiği yerde tatmin olma vardır 
belki de tatminsizlik 
ve belki de aradığını bulup bulamama sorunu 
oysa aranan şey bir tatmin olma ve ait olma duygusu değildir... 

herkes denizde balık gibidir 
mevsimliktir ve gelip gider, 
kimi zaman oltaya takılır 
kimi zaman ağa 
sonuçta göreceğin kısacık bir zaman diliminden ibaret, 
bazılarını zaman geçirmek için, 
bazılarını ise açlığını gidermek için kullanırsın 
oysa aşk balıklar gibi değil 
deniz gibi olmaktır. 
kimi zaman sen balıklarla 
kimi zaman ben balıklarla 
ama hep denizle ve deniz olarak ayrı ama birlikte olmak demektir AŞK.. 


özlemek dostluktandır 
bu yüzden özletir aşk, 
özlemek beklemenin uzunluğundandır 
bu yüzden bekletir aşk, 
özlemek ait olmak demek değildir 
bu yüzden aşk ait olmanın ötesinde 
yalnızlıktır, 
özlemek sınırları kaldırmak demektir 
bu yüzden tüm geçişleri engellenir 
bu kentin ve gecenin... 

yinelerim ve derim ki 
gecelere birlikte katılmak değildir aşk, 
aşk 
tüm zamanlarda paylaşmaktır bir kitabın içindeki kelimelerden oluşan cümleleri, 
ve 
cümlelerden oluşan paragrafları.. 
gerisi, 
kendine çekilmiş zamanın içindeki yalnızlıklarla ölçülen 
bir terkedilmişlik hikayesidir. gel katıl düşlerim
netten alıntı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder